Proje İçeriği

Boyner, dijital dönüşüm programı kapsamında kurumun dijital olgunluk skorunu ölçerek veri, teknoloji, süreç, insan ve organizasyon boyutlarında kapsamlı iyileştirmeler tasarlamıştır.
Bu yolculukta yapay zekâ, yalnızca operasyonları kolaylaştıran bir araç değil; müşteri deneyimini kişiselleştiren, süreçleri optimize eden ve çalışan üretkenliğini artıran stratejik bir değer olarak konumlandırılmıştır.

Temel Bileşenler:

AI Assistant Ecosystem:
Boyner GPT, SDLC Assistant ve AI Software Development Assistant gibi kurum içi yapay zekâ çözümleri geliştirildi. Bu platformlar, yazılım geliştirme, süreç yönetimi ve bilgi paylaşımında otonom zekâ yetkinliklerini devreye alarak çalışan verimliliğinde %20 artış sağladı.

Teknoloji Altyapısı:
Azure OpenAI üzerinde çalışan cloud-native mimari, microservice modernizasyonu, Domain-Driven Design (DDD) ve Event Storming temelli yeni framework oluşturuldu.
Kesintisiz (multi-process) geçiş stratejisiyle legacy sistemler canlı operasyonlar kesilmeden modern mimariye taşındı.
Boyner AI-Driven Architecture modeli altında tüm teknik geliştirmeler AI odağında tasarlandı.
Sonuç olarak uygulama performansında %40 hızlanma, işlem kapasitesinde %30 artış ve cloud maliyetlerinde %35 optimizasyon sağlandı.

Veri Yönetimi:
DAMA Framework tabanlı yeni veri yönetişim platformu kurularak veri maskelenmesi, veri güvenliği ve yapay zekâ destekli veri keşfi süreçleri devreye alındı.
Bu sistem sayesinde veri güvenliği riskleri %25 azaldı, veri doğruluğu %20 arttı, karar döngüleri %25 hızlandı ve müşteri memnuniyeti %10 yükseldi.

Süreç Modernizasyonu:
ITIL kapsamındaki Talep, SDLC, CI/CD, Release & Deployment ve Problem Management süreçleri BPMN 2.0 ile yeniden tasarlandı. İş Süreçleri süreçleri BPMN 2.0 ile yeniden tasarlandı.
Jira, ServiceCore ve GitLab üzerinde uçtan uca otomasyon kurgulandı; talep fayda skor algoritmaları, tek-branch stratejisi ve AI destekli test süreçleri hayata geçirildi.
Sonuçta süreç verimliliğinde %30 artış, proje teslim sürelerinde %20 kısalma elde edildi.

Kültür & Organizasyon:
Yeni komite yapıları ve dijital iş birliği platformları oluşturularak çalışanların karar alma, inisiyatif kullanma ve üretkenlik yetkinlikleri artırıldı.
Bu kültürel dönüşüm sonucunda, çalışan memnuniyeti %20 arttı, organizasyonel çeviklik ve inovasyon kapasitesi güçlendi.

Genel olarak bu dönüşüm, Boyner’in teknolojiyi iş modelinin merkezine yerleştirerek sürdürülebilir büyüme, çevik inovasyon ve veri-odaklı yönetim kültürü inşa etmesini sağlamıştır.

Proje geliştirilmeye devam ediyor. 

Projenin Amacı

Dijital Dönüşüm Programı  Boyner’de hem mevcut süreçlerin iyileştirilmesi hem de yeni dijital hizmetlerin oluşturulması amacıyla hayata geçirilmiştir.

Dönüşümün temelinde, kurumun teknolojik olgunluğunu artırırken operasyonel verimlilik, veri güvenliği ve çalışan üretkenliğini aynı anda güçlendiren bütüncül bir yaklaşım yer almıştır.

Süreç tarafında, TOGAF ve ITIL referanslarıyla mevcut iş akışları BPMN 2.0 standardında çıkarılmış, Talep Yönetimi, SDLC, CI/CD, Release & Deployment ve Problem Management süreçleri yeniden yapılandırılmıştır.

Bu süreçlerde otomasyonun ve AI destekli analiz mekanizmalarının devreye alınmasıyla, tekrar eden iş yükleri azaltılmış, hatalar minimize edilmiştir.

Jira, ServiceCore ve GitLab üzerinde oluşturulan uçtan uca otomasyon yapısı sayesinde IT süreçlerinde %30 verimlilik sağlanmış, proje teslim süreleri %20 oranında kısalmıştır.

Ayrıca, AI tabanlı test ve analiz sistemleriyle süreçlerdeki darboğazlar erken tespit edilerek iyileştirme süreleri kısaltılmıştır.

Veri yönetişimi boyutunda ise DAMA Framework temelli yeni bir AI destekli veri platformu kurulmuştur. Bu platform, verilerin maskelenmesi, kalite kontrolü, veri keşfi ve veri sözlüğü gibi işlevleri merkezi hale getirerek karar alma süreçlerinde doğruluk ve hız kazandırmıştır.

Bu yapıyla birlikte veri güvenliği riskleri %25 azalmış, veri doğruluğu %20 artmış, karar döngüleri %25 hızlanmıştır.

Kültürel ve organizasyonel açıdan da dönüşüm desteklenmiştir. Yeni komite yapıları, dijital iş birliği platformları ve katılımcı yönetişim modeliyle çalışanların karar alma ve inisiyatif kullanma yetkinlikleri güçlendirilmiştir.

Bu dönüşümle birlikte çalışan memnuniyeti %20 artarken, organizasyon genelinde çeviklik ve yenilikçilik kültürü kalıcı hale getirilmiştir.

Bunlara ek olarak, kurum içinde AI tabanlı yeni dijital hizmetler geliştirilmiştir. Boyner GPT, SDLC Assistant ve AI Product Development Assistant çözümleri; bilgiye erişimi kolaylaştırmak, yazılım geliştirme süreçlerini hızlandırmak ve analiz kalitesini yükseltmek amacıyla tasarlanmıştır.

Bu platformlar, hem teknik ekiplerin üretkenliğini artırmış hem de kurum genelinde bilgi paylaşımını güçlendirmiştir.

Sonuç olarak proje, Boyner’de hem süreç hem veri hem de kültür boyutlarında kalıcı bir dönüşüm sağlamış, aynı zamanda AI destekli dijital hizmetlerle kurumun inovasyon kapasitesini önemli ölçüde artırmıştır.

Proje içindeki en büyük inovasyon nedir? (yeni bir teknoloji veya var olan teknolojinin farklı kullanımı gibi. IOT, M2M, AI vb.)

Projenin en büyük inovasyonu, Boyner’de teknolojiyi işin merkezine taşıyan Microservice AI Driven Architecture modelinin hayata geçirilmesidir.

Bu mimariyle, kurumun tüm teknik altyapısı, veri yapıları ve iş süreçleri AI destekli karar mekanizmalarıyla yeniden tasarlanmıştır. Böylece sistemler yalnızca işlem yapan yapılar olmaktan çıkmış, öğrenen, öngören ve kendini optimize eden bir ekosisteme dönüşmüştür.

Teknoloji katmanında, legacy sistemler mikroservis mimarisi üzerine taşınarak kesintisiz geçişlerle modern hale getirilmiş; Domain-Driven Design (DDD) ve Event Storming yöntemleriyle modüler, ölçeklenebilir bir framework oluşturulmuştur.

Bu sayede yazılım bileşenleri birbirinden bağımsız olarak geliştirilebilir hale gelmiş, aynı zamanda AI tabanlı analiz ve optimizasyon algoritmalarıyla performans sürekli izlenir bir yapıya kavuşmuştur.

Veri tarafında, DAMA Framework temelli yeni veri yönetişim platformu en kritik yeniliklerden biridir. Bu yapı, kurum genelinde veri maskelenmesi, kalite ölçümü, keşif ve veri sözlüğü fonksiyonlarını tek merkezde birleştirmiştir.

AI destekli veri analitiği sayesinde karar döngüleri hızlanmış, veri güvenliği ve doğruluğu belirgin biçimde iyileşmiştir.

Süreç katmanında ise Process AI Architecture yaklaşımı uygulanmıştır.

Bu model, talep yönetiminden sürüm geçişlerine kadar tüm BT süreçlerinde AI destekli otomasyon ve öngörüsel analiz kabiliyetlerini devreye almıştır.

Sonuç olarak operasyonel hız artmış, insan hataları azalmış, süreç olgunluk seviyesi yükselmiştir.

Teknoloji dönüşümü, organizasyonel yapı ile birlikte yürütülmüştür.

Yeni komite yapıları ve dijital iş birliği platformları sayesinde çalışanlar AI destekli araçlarla daha üretken hale gelmiş, karar süreçlerine aktif katılım göstermeye başlamıştır.

Bu kültürel dönüşüm, teknolojik inovasyonu sürdürülebilir hale getiren en önemli faktör olmuştur.

Genel olarak, projenin inovasyon değeri yalnızca yeni teknolojilerin uygulanmasında değil, bu teknolojilerin Boyner’in karar alma, geliştirme ve çalışma kültürüne entegre edilmesinde ortaya çıkmıştır.

Bu yaklaşım sayesinde Boyner, AI’ı operasyonel bir araçtan çıkarıp kurumsal zekânın bir parçası haline getirmiştir.

Proje kurum içindeki hangi bölüme fayda sağlamıştır?(satış, pazarlama, finans, İK, IT, Üretim, Planlama, Satın alma, Lojistik Müşteri İlişkileri gibi)

Proje, Boyner’de sadece bir teknoloji dönüşümü değil, kurumun bütün fonksiyonlarını etkileyen kapsamlı bir gelişim programı olmuştur. Bu nedenle fayda, tek bir birimle sınırlı kalmamış; Bilgi Teknolojileri, Veri ve Analitik, Yazılım Geliştirme, Eticaret/Perakende, Operasyon ve İnsan Kaynakları birimlerine doğrudan katkı sağlamıştır. Bilgi Teknolojileri (BT) ve Altyapı Yönetimi: Mikroservis mimarisi ve cloud-native geçişlerle sistemler yeniden yapılandırılmış, operasyonel kesintiler minimize edilmiştir. Altyapı yönetimi tarafında kaynak kullanımı optimize edilmiş, merkezi loglama ve otomatik izleme (observability) mekanizmaları devreye alınmıştır. Bu sayede BT operasyonlarında hem hız hem de güvenilirlik artmıştır. Yazılım Geliştirme ve Uygulama Ekipleri: Yeni framework (Domain-Driven Design, Event Storming, AI-Driven Architecture) sayesinde yazılım ekipleri bağımsız modüller üzerinde daha hızlı geliştirme yapabilir hale gelmiştir. Kod kalitesi artmış, teslim süreleri kısalmış ve çevik geliştirme kültürü güçlenmiştir. Ayrıca SDLC Assistant gibi kurum içi dijital araçlar, analiz, test ve geliştirme süreçlerini otomatize ederek üretkenliği artırmıştır. Veri ve Analitik Birimi: Yeni kurulan veri yönetişim platformu, DAMA Framework tabanında veri kalitesi, güvenliği ve maskelenmesini kurum genelinde standardize etmiştir. AI destekli veri keşfi fonksiyonlarıyla, doğru ve anlamlı veriye erişim kolaylaşmış; karar alma süreçleri hızlanmıştır. Bu yapı, Data & Analytics ekibine operasyonel görünürlük ve güvenilir veri yönetimi imkânı sunmuştur. Operasyon ve Süreç Yönetimi: Talep, değişiklik, problem ve dağıtım yönetimi gibi ITIL süreçlerinin modernizasyonu sayesinde operasyonel akış sadeleşmiştir. Otomasyon kurguları ile tekrarlayan görevler azalmış, süreç verimliliği %25 oranında artmıştır. Bu dönüşüm, süreç sahiplerinin daha fazla analitik ve değer üretici işe odaklanmasına imkân tanımıştır. İnsan Kaynakları Organizasyonel Gelişim: Yeni komite yapıları, dijital iş birliği platformları ve katılımcı yönetişim modeli, çalışanların karar alma süreçlerine katılımını artırmıştır. Karar alma, inisiyatif kullanma ve dijital araçlardan yararlanma yetkinlikleri güçlenmiş; kurum genelinde üretkenlik ve iş birliği artmıştır. Çalışan memnuniyetinde %20 artış kaydedilmiş, inovasyon kültürü kurum geneline yayılmıştır. Sonuç olarak proje, BT’den veri yönetişimine, süreç yönetiminden insan ve kültür gelişimine kadar birçok alanda doğrudan etki yaratmıştır. Boyner bu proje ile teknoloji, süreç ve insan üçgeninde sürdürülebilir bir dijital dönüşüm ekosistemi oluşturmuştur.

Projenin hayata geçirilmesi konusunda üst yönetimin desteğini tam olarak alabildiniz mi?

Evet, proje sürecinde üst yönetimin desteği en güçlü biçimde alınmıştır. Boyner dijital dönüşüm programı doğrudan CTO liderliğinde başlatılmış olup, şirketin stratejik öncelikleri arasında konumlandırılmıştır. CTO tarafından Dijital Dönüşüm ve Governance Müdürlüğü organizasyonel olarak kurulmuş, programın yönetişimi ilgili müdürlük tarafından yürütülmektedir. Üst yönetim desteği yalnızca onay düzeyinde kalmamış, stratejik karar alma süreçlerinde de aktif biçimde hissedilmiştir. Her aşamada sponsor yöneticiler belirlenmiş, proje ilerlemeleri düzenli olarak üst yönetim toplantılarında raporlanmıştır. Yönetim desteğinin güçlü olmasının temel nedeni, dijital dönüşümün yalnızca bir IT projesi olarak değil, Boyner’in iş modelini yeniden şekillendiren stratejik bir yatırım olarak görülmesidir. Bu yaklaşım sayesinde kaynak tahsisi, insan gücü planlaması, teknolojik altyapı yatırımları ve önceliklendirme kararları doğrudan üst yönetim kararıyla desteklenmiştir. Ayrıca bu yapı, dönüşümün yalnızca teknik değil, kurumsal sürdürülebilirlik açısından da yönetilebilir olmasını sağlamıştır. Üst yönetimin sahiplenmesi, organizasyonun tüm katmanlarında farkındalık yaratmış; çalışanlar dönüşüm sürecine yalnızca katılımcı değil, aynı zamanda yönlendirici birer lider olarak dahil edilmiştir. Bu güçlü sponsorluk kültürü sayesinde proje, planlanan takvim ve kapsam dahilinde başarıyla tamamlanmış; elde edilen çıktılar, kurumun uzun vadeli dijital stratejisinin temeline yerleştirilmiştir.

Proje sonunda ortaya çıkan sonuçları analiz edebildiniz mi? Rakamsal verilerle ifade eder misiniz?(ROI, maliyetlerde yüzdesel azalma, üretim süresinde azalma, hata payının düşmesi vs.)

Evet, proje sonunda tüm çıktılar hem performans hem de organizasyonel etki boyutunda analiz edilmiştir.
Yapılan değerlendirmeler, dönüşümün yalnızca teknik altyapıda değil, kurumun tamamında kalıcı bir verimlilik ve çeviklik artışı yarattığını göstermektedir.

Teknoloji tarafında; eski sistemlerin modern mikroservis mimarisine taşınmasıyla uygulama performanslarında %40’a kadar hızlanma, işlem kapasitesinde %30 artış sağlanmıştır.
Kaynak optimizasyonu, merkezi loglama, tekilleştirilmiş servis yapısı ve doğru patern kullanımıyla cloud maliyetlerinde %35’e varan verimlilik elde edilmiştir.
Bu kazanımlar, hem teknik sürdürülebilirliği artırmış hem de BT bütçesinin stratejik projelere yönlendirilmesine olanak tanımıştır.

Veri yönetişiminde; DAMA Framework tabanlı yeni yapı sayesinde veri güvenliği riskleri %25 azalmış, veri doğruluğu %20 artmış, karar döngüleri %25 hızlanmıştır.
Bu iyileşme, hem operasyonel kararlarda hem de müşteri etkileşimlerinde doğrudan olumlu etki yaratmış; müşteri memnuniyetinde %10’luk bir artış gözlemlenmiştir.

Süreç boyutunda; ITIL süreçlerinin yeniden yapılandırılması ve AI destekli otomasyonun devreye alınmasıyla, IT süreçlerinde %25 verimlilik artışı, proje teslim sürelerinde ise %20 kısalma elde edilmiştir.
Bu dönüşüm, hata oranlarını azaltarak hizmet kalitesini yükseltmiş ve departmanlar arası iş birliğini güçlendirmiştir.

İnsan ve organizasyon tarafında da etkiler somut olarak ölçülmüştür.
Yeni komite yapıları ve dijital iş birliği platformları sayesinde çalışanların karar alma ve inisiyatif kullanma yetkinlikleri artmış, genel çalışan memnuniyeti %20 oranında yükselmiştir.
Bu kültürel dönüşüm, teknolojik yatırımların kalıcı olmasını sağlayan en güçlü unsur haline gelmiştir.

Sonuç olarak program, Boyner’in dijital olgunluk skorunu yükselterek; teknolojik, operasyonel ve kültürel alanlarda ölçülebilir bir gelişim sağlamıştır.
Performans, veri kalitesi, süreç verimliliği ve çalışan memnuniyeti gibi temel göstergelerde elde edilen iyileşmeler, kurumun dijital dönüşüm stratejisinin hem doğru kurgulandığını hem de sürdürülebilir şekilde ilerlediğini göstermektedir.

Projenizde şirket içinden kaç kişi aktif olarak görev almıştır? Ekip birimleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

77 Kişilik Proje. Teknoloji ve Geliştirme Boyutu (40 kişi): Yazılım mimarları, geliştiriciler, altyapı mühendisleri ve DevOps uzmanlarından oluşan ekip; legacy sistemlerin mikroservis mimarisine taşınması, cloud-native geçiş, performans optimizasyonu, CI/CD süreçleri ve modern yazılım paternlerinin uygulanmasından sorumlu olmuştur. Ayrıca domain bazlı mimari yapının oluşturulması, entegrasyon maliyetlerinin azaltılması ve AI tabanlı analiz sistemlerinin devreye alınması bu ekip tarafından yürütülmüştür. Veri Yönetişimi (10 kişi): DAMA Framework temelli yeni veri yönetişim platformunun kurulumu, veri maskelenmesi, kalite kontrolü, veri keşfi ve veri sözlüğü oluşturulması bu ekip tarafından gerçekleştirilmiştir. AI destekli veri analitiği ile karar alma süreçleri hızlandırılmış, veri güvenliği ve doğruluğu artırılmıştır. Süreç ve Operasyon Yönetimi Boyutu (15 kişi): ITIL ve BPMN 2.0 standartlarına uygun şekilde Talep Yönetimi, SDLC, CI/CD, Release & Deployment, Problem ve Proje Yönetimi süreçleri yeniden yapılandırılmıştır. Otomasyon, Jira & ServiceCore optimizasyonları ve süreç performans takibi bu ekip tarafından yürütülmüştür. Governance ve Strateji Boyutu (4 kişi): Dönüşüm stratejisi, KPI takibi, bütçe, risk ve raporlama yönetimini yürütmüştür. Ayrıca dijital olgunluk skorlaması, yönetişim modeli ve üst yönetim koordinasyonu bu yapı tarafından sağlanmıştır. İnsan, Kültür ve Organizasyonel Dönüşüm Boyutu (8 kişi): Yeni komite yapıları, dijital iş birliği platformları ve katılımcı yönetişim modeli bu ekip tarafından oluşturulmuştur. Çalışanların karar alma süreçlerine katılımı artırılmış, dijital farkındalık ve değişim yönetimi faaliyetleri yürütülmüştür.

Projenizde (varsa)işbirliği kurduğunuz veya destek aldığınız bilişim şirketlerini belirtiniz.

Proje, büyük oranda Boyner’in kendi insan kaynağı ve kurumsal bilgi birikimiyle yürütülmüştür. Tüm dönüşüm sürecinin planlama, analiz, geliştirme, yönetişim ve test aşamaları kurum içi ekipler tarafından gerçekleştirilmiştir. Bununla birlikte, dönüşümün bazı teknik bileşenlerinde global teknoloji sağlayıcılarından stratejik düzeyde destek alınmıştır: • Microsoft Azure & OpenAI Services: Cloud-native mimarinin kurgulanması, veri servislerinin modernizasyonu ve yapay zekâ destekli altyapıların devreye alınması süreçlerinde temel teknoloji platformu olarak kullanılmıştır. • GitLab: CI/CD pipeline yönetimi, kod kalitesi takibi ve sürümleme altyapısının standardizasyonunda temel geliştirme platformu olarak entegre edilmiştir. • Atlassian ServiceDesk & Jira: Talep yönetimi, problem ve proje yönetimi süreçlerinin dijitalleştirilmesinde süreç yönetim aracı olarak kullanılmıştır. • MongoDB & PostgreSQL: Veri mimarisi modernizasyonu kapsamında NoSQL ve ilişkisel veritabanı çözümlerinde temel sistem altyapısı olarak tercih edilmiştir.

Proje sırasında kullandığınız ve spesifik önemi olan markaları (varsa) belirtiniz. (Yazılım veya donanım markaları)

Proje kapsamında kullanılan teknolojiler ve markalar, Boyner’in dijital dönüşüm hedeflerine uygun olarak güvenilir, ölçeklenebilir ve kurumsal düzeyde sürdürülebilir çözümler arasından seçilmiştir. Aşağıda proje boyunca aktif olarak kullanılan başlıca markalar ve katkı alanları yer almaktadır: Microsoft Azure: Kullanım Amacı - Cloud-native mimari altyapısının kurulumu, container yönetimi ve kaynak optimizasyonu. Katkı Alanı - Bulut geçişi, ölçeklenebilirlik, maliyet optimizasyonu. OpenAI Services (Azure entegrasyonu): Kullanım Amacı - Kurumsal yapay zekâ destekli sistemlerin devreye alınması. Katkı Alanı - Süreç optimizasyonu, bilgi erişimi, dijital asistanlar. .NET 8 Framework: Kullanım Amacı - Kurumun mikroservis tabanlı yeni yazılım mimarisinin temel geliştirme ortamı. Katkı Alanı - Yazılım modernizasyonu, performans ve güvenilirlik. GitLab: Kullanım Amacı - CI/CD otomasyonu, sürüm yönetimi ve kod kalitesi takibi. Katkı Alanı - DevOps standardizasyonu, hızlı sürümleme. Atlassian Jira & ServiceDesk: Kullanım Amacı - Talep, problem ve proje yönetimi süreçlerinin dijitalleştirilmesi. Katkı Alanı - Süreç otomasyonu, iş takibi, ITIL uyumluluğu. MongoDB / PostgreSQL: Kullanım Amacı - Veritabanı yönetimi, veri güvenliği ve ölçeklenebilir veri saklama. Katkı Alanı - Veri yönetişimi, hız ve esneklik. DAMA Framework: Kullanım Amacı - Veri yönetişim standartlarının uygulanması. Katkı Alanı - Veri kalitesi, veri güvenliği, veri sözlüğü yönetimi. BPMN 2.0 Standardı: Kullanım Amacı - İş süreçlerinin modellenmesi ve yeniden tasarımı. Katkı Alanı - Süreç modernizasyonu, operasyonel verimlilik. Docker & Kubernetes (Azure Container Apps): Kullanım Amacı - Mikroservislerin container ortamında yönetimi. Katkı Alanı - Esneklik, ölçeklenebilirlik, hızlı deploy süreçleri.